11 Ağustos 2010 Çarşamba

Karaciğer kanseri

Karaciğer kanseri nedir
Karaciğerin kendi hücresinden kaynaklanan kötü huylu (habis) tümörlere primer (birincil) karaciğer kanseri diyoruz. Karaciğerin kendi hücrelerinden çıktığı için hepatosellüler (karaciğer hücreli) karsinom adı ile anılır. En sık görülen ve en ölümcül tümörlerden biridir.karaciğer kanseri iki türdür. Birincisi primer dediğimiz ana kanserdir. Yani kanser esas ve ilk olarak karaciğerde başlamıştır. İkincisi ise, kanser vücudun başka bir yerinde başlamış sonradan o kanserin hücresi kan yoluyla gelerek karaciğerde yavrulaşması sonucu ortaya çıkmasıdır. Buna da seconder veya metastatik karaciğer kanseri denir. Karaciğer sirozu, karaciğer iltihaplanmaları, beslenme bozuklukları, alkol alışkanlıkları karaciğer kanserine sebep olmaktadır. Karaciğer kanserlerinde karaciğer ve mide bölgelerinde ağrı ve karaciğerde büyüme en sık görülen belirtilerdendir.
 
Primer Karaciğer Kanseri
Karaciğerin primer (kendine has) malign (kötü huylu) tümörleri, bir başka deyişle kanserleri şunlardır: Hepatosellüler karsinom, intrahepatik kolanjiosellüler karsinom, hepatokolanjiokarsinom, hepatoblastom, anjiosarkom, epiteloid hemanjioepitelioma ve diğer sarkomlar (leiomyosarkom, rabdomyosarkom, indiferansiye embriyonel sarkom) Karaciğer kanserlerinin tümüne yakınını hepatosellüler karsinom (HSK) ve intrahepatik kolanjiosellüler karsinom oluşturur

Hepatosellüler Karsinom (HSK)
Karaciğerin en sık (%75) rastlanan primer tümörüdür Diğer adı hepatomadır Erkeklerde kadınlardan 5 misli daha fazla görülür En sık 40-60 yaşlardadır Kısacası en fazla orta yaş erkeklerde görülür Dünyada en fazla Güneydoğu Asya ve Güney Afrika’da görülür ABD’de ise seyrektir; tüm kanserlerin ancak %2,5’udur
Etyolojisi bilinmemektedir Ancak HSK için bazı risk faktörleri mevcuttur: Siroz HSK’li olguların büyük çoğunluğunda (%75-95’inde) risk faktörüdür Hepatit B enfeksiyonu siroza neden olarak dünyadaki en önemli HSK sebebidir Hepatit B enfeksiyonu olanlarda olmayanlara göre 20-200 kat daha fazla HSK oluşur Ayrıca siroz yapan bütün hastalıklar, hepatit C enfeksiyonu, alkol kullanımı, vs hastalıklar HSK’a yol açabilir
Postnekrotik sirozlar, alkolik sirozlar, hemokromatosis, alfa-1-antitripsin eksikliğinde kanser olma riski yüksektir Primer bilier siroz, kardiak siroz, Wilson hastalığında da orta derecede risk vardır Aspergillus flavus adlı mantar tarafından üretiien Aflatoksin ile kontamine olmuş tahıl ve yer fıstığı yeme sonucu Aflatoksin alınmasıyla HSK gelişme riski vardır Uzun süreli androjen kullanımında da HSK sıktır Şistozomiazis ve klonorşiazis denen parazit hastalıklarının sık görülmesi de risk faktörüdür
Klinik bulguları: Hepatomegali (karaciğer büyümesi) Karaciğer üzerinde üfürüm ve frotman olması Assit (karında sıvı birikmesi) Assit hastaların yarısında kanlıdır Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, karın ağrısı (her 3 hastadan birinde) Sirozu olan stabil bir hastada kliniğin aniden bozulması ve ALP artışı Karında kitle olması ve karında sağ üst kadranda ağrı ise karaciğer kanserinde en sık doktora başvurma sebepleridir
Tanı : ALP (alkalen fosfataz) belirgin ölçüde artar Transaminazlar ise (SGOT ve SGPT) hafif artar AFP (alfa feto protein) artar Galyum sintigrafisi (fokal dolma defekti olur) Ultrason ile kitle görülebilir, portal vene kitlenin invazyonu gösterilir BT’de (bilgisayarlı tomografi) kitle görülür Anjiografide hipervasküler ve tümör kızarıklığı gösteren kitle görülür Karaciğer biyopsisi yapılarak kesin teşhis konur
Metastaz : % 50 olguda metastaz (tümörün başka bir dokuya yayılması) olur En çok hiler lenf ganglionlarına ve akciğere metastaz yapar

İntrahepatik kolanjiosellüler karsinom
Karaciğer içi safra kanallarının kanseridir Karaciğer içi safra kanallarının herhangi bir yerinde oluşabilir Karaciğerin hilusu veya periferik kısımlarında gelişebilir Karaciğer primer tümörlerinin % 8-25’ini oluşturur
Etyoloji : Nedeni büyük ölçüde bilinmemektedir Hastaların % 10’unda tümör şu etmenlerle ilişkilidir: Kronik ülseratif kolit (tipik olarak primer sklerozan kolanjit ile birlikte oluşur), Caroli hastalığı (idiopatik intrahepatik safra kanalları genişlemesi), konjenital hepatik fibrozis, klonorşiazis, opistorşiazis, hemokromatozis, thorotrast uygulanması, vs Bu tip kanserlilerin %10’unda siroz vardır Ancak intrahepatik kolanjiokarsinom’un Hepatit B ile hiçbir ilişkisi yoktur
Klinik bulguları : Karın ağrısı, halsizlik, ateş ve kilo kaybı olur Tipik olarak 50-70 yaşlarında görülür
Tanı : Ultrason, BT, ALP artışı ve biopsi (patolojik tanı)
Metastaz : % 75 olguda metastaz olur En çok lenf ganglionlarına, periton yüzeylerine ve akciğere metastaz yapar

Hepatokolanjiokarsinom
Bu tümörler hepatosellüler ve safra kanalı farklılaşması gösterir Karaciğer primer tümörlerinin %5 ’inden azını oluşturur HSK’a benzer belirtiler olur

Hepatoblastom
Çok nadirdir Çocuklarda en sık görülen karaciğer primer tümörüdürGenellikle 3 yaşından önce oluşur Erkeklerde kızlardan 2 misli daha fazladır Doğuştan anomaliler ve hemidistrofi ile ilişkilidir
En sık belirtiler (hepatomegali nedeniyle) karında kitle, büyüme geriliği ve kusmadır Serum AFP değeri olguların %85’inde yükselir ve oldukça yüksek değerlere ulaşır
Hepatoblastom soliter, iyi sınırlı, grimsi esmer renkte bir kitle şeklinde görülür Değişik şekillerde olabilir Ortalama lezyon çapı 10 cm dir Bazen 20 cm ye kadar olabilir Nekroz ve kanama sıktır Siroz oldukça enderdir
Olguların yarısında metastaz olur Metastazları genellikle hiler lenf ganglionlarına ve akciğere yapar

Anjiosarkom
Genel anlamda karaciğer sarkomu enderdir Karaciğer sarkomunun en sık görüleni ise anjiosarkomdur Tipik olarak 50-70 yaşlarındaki erkeklerde görülür
Etyoloji : Vinil klorid, arsenik ve Thorotrast (artık kullanılmayan bir radyolojik kontrast madde), anabolik steroid kullanımı ile yakın ilişkilidir Tümör, bu maddelere maruz kalmadan 10-25 yıl sonra ortaya çıkar
Klinik bulgular : Karın ağrısı, halsizlik, kilo kaybı, karında kitle bu hastaların en çok başvuru sebebidir Hematolojik bozukluklar (anemi, DIC vs) sıktır
Tanı : Ultrason ve BT’de kitlenin görülmesi, ALP atışı, anjiografide defektin gösterilmesi ile tanı konur Kesin tanı için gerekli olan biyopsi açık yöntemlerle alınır Zira kapalı karaciğer biyopsisi sonrası öldürücü kanama olabilir
Patolojik bulgular : Olguların %75’inde çok sayıda tümör odağı karaciğerin her iki lobunu tutar Odaklar tek tek, süngerimsi yapıda ve kanamalıdır; büyüklükleri farklıdır
Metastaz : Olguların %60’ında metastaz olur

Epiteloid hemanjioendotelyoma
Ender görülen bu tümörün etyolojisi bilinmemektedir Kadınlarda erkeklerden daha fazladır Prognozu biraz daha iyidir; 5 yıllık survi (sağkalım) %30’dur Yakın geçmişe kadar yapısı nedeniyle yanlışlıkla kolanjiokarsinom olarak tanı konulurdu

Diğer sarkomlar
Leiomyosarkom ve rabdomyosarkom gibi çeşitleri vardır Oldukça enderdir Bunlardan indiferansiye (embriyonel) sarkom erişkinlerde ender görülür ama çocuklardaki karaciğer tümörlerinin ancak %10’unu teşgil eder
Karaciğer kanseri gelişimi açısından risk faktörleri nelerdir
Hepatit B virüsü enfeksiyonları
Hepatit C virüsü enfeksiyonları
Hepatit D virüsü enfeksiyonları
Aflatoksin (aspergillus flavus zehiri)
Sirozlar
Genetik. konjenital,metabolik hastalıklar
Hemakromatozis, Wilson, Glikojen depo hastalığı
Kimyasallar; Nitritler, hidrokarbonlar, solventler
(Belki de büyük olasılıkla multifaktöryel!)

Karaciğer kanserinin bulguları nelerdir
Karaciğer kanserinin erken çok özgün bir bulgusu yoktur. O nedenle de tanı konduğunda kanser genellikle büyük boyutlara erişmiş olarak bulunur. Sıklıkla, kilo kaybı, iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma, sarılık, karında sıvı toplanması gibi bulgular görülür. Bazen karın sağ üst tarafında ağrı dolgunluk hissi olabilir. Kanserin zemininde genellikle kronik bir karaciğer rahatsızlığı (örneğin: siroz) bulunduğundan ve bu hastalıklar da genellikle benzer bulgular verdiğinden olay karışabilir.

Tanıda geç kalmamak için ne yapmak lazım
Karaciğer kanseri büyük boyutlara varmadan özgün şikayetlere neden olmaz. Olan şikayetler de genellikle diğer hastalıklar ile karışır. Bu nedenle, erken tanının temel şartı bu konuda deneyimli bir doktorun şüpheciliğidir. Doktorunuz, hele yukarıdaki risk faktörlerinden birine sahipseniz, böyle bir risk altında olduğunuzu bilmeli, sizi bu konuda uyarmalı ve zaman zaman böyle bir gelişim açısından gerekli tetkik ve görüntülemeleri yaptırmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder